başlığı ölmek diye attım da. bakmayın bi yere gideceğim yok tabi ki. ama hayatın sıkıcılığından ve ölümden bahsedicem.
bir insan neden intihara meyillenir? neden bedeni ölmeye teşnedir? aslında çok cevap verilebilir de, hepsi aynıdır. heyecan diyin, ya da monotonluk. aynılık, farklı olmama, bıkkınlık,sıkıntı. bir adam düşünün. 22sinde çalışmaya başlamış, ayda 4, yılda 14 gün tatili var. sabah sekizde kalkar. Dokuzdaki mesaisine yetişmek için otobüs bekler,peşinden koşar,yetişemez,koşar,yürür,durur. akşam iş çıkışında da 1 saat için aynı şeyleri tekrarlar. eve gelir, yemek yer, tv izler, uyur. ertesi gün sabah sekizde kalkar. gerisi aynı...
ayda 4, yılda 14 tatili var. 30 sene geçer. bedeni yorulmuştur adamın, en çok da ruhu. emekli olur. hayatı değişmiştir artık.
sabah erken kalkar, gazetesini okur-okumaz belki de. kahveye gider, akşam gelir. yemek yer, uyur.ertesi gün, aynı...
bir kadın düşünün, 19unda gelin olmuş. sabah kalkar,eşine kahvaltı hazırlar, çocukları okula gönderir. evini toplar, temizler. ay sonuna kadar ona verilmiş mutfak parasını denkleştirmeye çalışır. bir dahaki ay, aynı..
kim böyle bir hayat ister ki?
ya kim buna karşı koyabilir?
şu hayattaki amacımız nedir? ne için yaşıyoruz? fazladan bir ev daha mı? daha güçlü motorlu bir araba mı? çocuklarımıza iyi bir gelecek?
ne olur bunları yapsak-yapmasak?
ne getirir-götürür bizden?
bunları çok düşünürseniz, intihara meyillenirsiniz. ne demiş redd. mutlu olmak için, sevmek için, görme, işitme, hissetme,düşünme...
bugünlerde çok sıkıldım dostlarım. 22imde monotonluk öldürdü ruhumu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder